Uzungöl

Uzungöl

Uzungöl

Trabzon Uzungöl; Ülkemizin en güzel köşelerinden biri ve bir doğa harikası. Henüz çarpık yapılaşmanın başlamadığı gölünün S.O.S. vermediği ve yıldızının yeni yeni parlamaya başladığı yıllarda, bir tanıtım çekimi için Uzungöl’ e gittik.

Bir vadinin ortasında pırıl pırıl gölü, vadinin iki yanında çam ormanı, gölün yanıbaşında kurşun kalem gibi incecik minareleriyle, bembeyaz, biblo gibi bir camiiyle, sanki bir kartpostal karesi.

Bu resmi en iyi açıdan çekebilmek için, göle ve köye hakim bir tepeye çıktık. Salaş bir tesis, fotoğraf çekmeye gelen turistler bir de mekanın kadrolu delisi var orada.

Kamerayı yerleştireceğimiz en uygun noktayı ve açıyı arıyoruz. Deli hemen müdahale etti. Eliyle bir noktayı işaret ederek;

• Buraya koyacaksınız, dedi.
• Yürü git kardeşim, diyerek kovaladık deliyi. Nereden bilecekti en güzel açının nerede olduğunu. Araştırmaya devam ettik fakat en uygun yer, delinin gösterdiği yer. Çaresiz kamerayı oraya koyduk. Biraz da kötü hissettik kendimizi. Çekim bitti, sorduk deliye;
• Nerden biliyorsun, en uygun yerin burası olduğunu?
• Ben her gün buradayım ve buraya sizin gibi çekime gelenler hep gösterdiğim yere koyuyorlar kameralarını. Ben boşuna uğraşmayın diye, iyilik etmek istedim size.

Bizler morarmış bir şekilde;

• Kusura bakma birader deyip hızla ayrıldık oradan.